Kayıtlar

Ekim, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dördüncüden Haber Yok

Resim
Hacettepe Tıp Fakültesi ikinci senedeydim. Pazartesi sabahları benim için tam bir kabus olurdu Sınıftaki beş kız kendi aralarında moda üzerinde konuşurken otuz erkekten büyük bir bölümü maç sonuçları üzerind eküfür kıyamet hararetli yorumlar diğerleride becerdikleri ya da becermeyi hayal ettikleri karı/kızlar hakında atıp tutarlardı. Boysa benim hafta sonu yaşantımı, geçmiş aşklarımı, kayıplarımı, heyecanlarımı, düşlerimi anlatabileceğim kimse yoktu. Gerçi yıllardır açık bir insandım ve gerek sınıf birincisi olmamdan kaynaklı ders konularında gerekse hepsini sustuduğum spor konularında ki muhabbetlerde bile aranılan bir adamdım ama yine de içimde bir parça kendimi gerçek anlamda ifade edemediğim birinin acısını, eksiğini duyardı. Bu anlamda yalnızdım. Ders aralarında büyük bir ümitle koşardım kantine.. herkesin tüzüne bakar muhabbetlerini dinler beden dili analiz dersinden öğrendiğim kadarı ile davranışlarını okumaya çalışırdım ama hayır.. benim kendi dilimden konuşabileceğim

böyle..

Resim
Ben bir daha asla bir başkasına böyle yenilmem diyordum, asla bir daha bu kadar yanmaz canım diye düşünüyordum. Yanılmışım, her zamanki gibi.. Hayatıma giren herkes, sanki büyük bir hayal kırıklığı olarak kalmak için yapıyor bunu. Ben kötü biri değilim, yemin ederim. Yaşadıklarımı hakedecek tek bir kötülük yapmadım. Peki sebebi nedir bu içime düşen ateşin? Nasıl yanıyor canım bilseniz, sönmesi içi n oturup ağlayasım var geceden sabaha. Kimin hakkımda ne dediği umrumda bile değil. Çocuk gibi olduğumu düşünsünler, hatta hiç büyümediğimi. Onlara içimi açıp yaramı göstersem, 'geçer' derler. Hiç geçmesin istediğin yaraların güzelliğini kimseye anlatamazsın. Ben bir daha sevmem de kimseyi diyordum, büyük konuşmanın cezası ağır oldu, böylesini hiç beklemiyordum. Hangi ara sevdim seni, hangi ara da böylesine bağlandım sana ki senden öncesini unutur oldum. Sorular sorup duruyorum kendime, hayatında onca gereksiz insan yer edinmişken neden beni küçücük bir yere de olsa sığdıramıyordun?

boş işler

Literatürde, hissettiğim şeylere karşılık olacak kelimeler yok. Bu yüzden anlatamıyorum. Bu yüzden anlayamıyorsunuz Bu yazdıklarımı aşkla meşkle falan bağdaştırmayın. O mevzular için canını sıkacak biri değilim.Ben ilkokul 3ten sonra bıraktım o mevzuları. Malesef ki çoğu insanın mutlu olmak için tek ölçütü aşk. Mutsuz olmak içinde öyle.  Bu öyle bişey değil ki lan, hayat böyle bişey değil. Bedenen değil,akıl olarak büyüdüğünüzde nedemek istediğimi anlayacaksınız. aşkınızın ayrı,o 3kuruşluk aşk acılarınızın ayrı içine tüküreyim